Bize fikrini söyle… Silvia de Félix

Bize fikrini söyle… Silvia de Félix

Avrupalı gazeteciler Türkiye‘yi ne kadar tanıyor? Türk siyasi ve ekonomik hayatıyla ne kadar ilgileniyor? Aynı zamanda Türk medyası Avrupa‘yı ve Avrupa Birliği‘nin anlamını nasıl yansıtıyor?

“Vatandaşlara gazeteciler aracılığıyla ulaşan AB” sloganıyla Avrupa Birliği üzerine haber içeriği sağlayan AB-Bilgi projesi gazeteci ve uluslararası medya ve seçim danışmanı Silvia de Félix ile Avrupa Birliği Türkiye ilişkileri üzerine röportaj yaptı.

2000′ li yılların başında Ankara ve İstanbul’da yaşama ve çalışma fırsatı buldum.   İspanyol ekonomi dergisi Expansión adına özel bir monografi yazmam gerekiyordu, daha sonra da Prisa grup muhabiri olarak (İspanya) çalıştım. Bu sebeple Türkiye’den gazetecilik yapmanın ne anlama geldiğini bizzat ilk elden biliyorum. Şu anda Avrupalı meslekdaşlarımız olan gazetecilerin dikkati Türkiye’li komşularımızın Avrupa Birliği (AB) tam üyeliği için yürütmekte oldukları müzakerelerdedir. Görüşmeler yavaş ilerlemekle birlikte, terör ve yasadışı göç gibi alanlarda, polis ve yargı kurumları arasında işbirliğinin aktif bir şekilde yürütüldüğünü görüyoruz . Türkiye gerçekten büyük bir ülke ve ne yazık ki Avrupa ve İspanya basınına yansımaları pek fazla değil. Türkiye 80 milyonun üzerinde bir nüfusla, Fransa ve Portekiz’in nüfusuna eşittir ve inanılmaz bir coğrafi ve kültürel zenginliğe sahiptir. Avrupa basını tarafından bu zenginlik yeterince değerlendirilmemiştir. Diğer yandan Avrupa ve Avrupa Birliği’ne olan ilgi Türkiye’de azalma göstermiştir. Bunda Türkiye’nin Avrupa Ailesine katılımını sağlayacak adaylık müzakerelerinin ağır yürümesi de etkili olmuştur. Türkiye ve Avrupa gerçekliği hakkında söylenmemiş çok şey var fakat bunların söylenmesi gerekir. 

Türk nüfusun eğer Avrupa‘nın destek programları ve işbirliği için sunduğu finans imkanları konusunda bilgi sahibi olursa, Avrupa‘ ya daha fazla ilgi göstereceğini düşünüyor musunuz?

Evet, olabilir. Türkiye coğrafi, politik ve ekonomik açıdan Avrupa’nın parçasıdır. Almanya en büyük ihracat ortağıdır. Türkiye ticaret, yatırım ve teknoloji konularında anlaşmalar sözkonusu olduğunda Avrupa’ya yönelmektedir. Türk vatandaşlar Avrupa programları ve Avrupa finansman araçları konularında daha fazla bilgi sahibi olmalıdırlar ve böylelikle işbirliği projelerine de katılım imkanları doğacaktır. 2015 yılından itibaren AB tarafından finanse edilen, insan hakları ve demokratikleşme amaçlı uluslararası projelere katılıyorum ve bu projeler hakkında geniş kamuoyunun herhangi bir bilgisi yok. Bu projeler için sözkonusu olan bilgi eksikliği sadece basın yayın araçlarının sorumululuğu değildir. Topluluk kurumları daha fazla bilgilendirme kanalı açarak, açıklamalarını daha sonuç alıcı bir şekilde ulaştırabilmelidir.

İnsan haklarına saygı, Avrupa Birliği‘nin temel ilkelerinden biridir. Bu hakların korunması 28 üye devlet için projelerin finansal açıdan desteklenmesi için belirleyici rol oynamakta mıdır ?

Kesinlikle. AB ve diğer ülkeler arasındaki anlaşmalarda temel insan haklarına saygı önkoşulu vardır. Bu yerine getirilmediği zaman AB, işbirliği ve kalkınma için verilen desteklerin azaltılmasını veya dondurulmasını gündeme alabilir. Son on yıl içerisinde AB ile 15 kontrolde yeraldım, danışmanlık ve seçim yardım heyetlerinde bulundum. Bu projelerin amacı demokrasinin kalıcılaşması ve sağlam politik temellere oturması ve böylece temel insan haklarının ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıdır. Seçim gözlemciliği vatandaşların özgürlüklerine saygı gösterilip gösterilmediğinin değerlendirilmesi açısından önemli bir araçtır. Seçim gözlemcilerinin düzenlediği raporlar Avrupa diplomatik servisleri tarafından gözönünde tutularak işbirliği konularında verilecek kararlara etki etmektedir.

 

Avrupalı gazeteciler arasındaki karşılıklı etkileşim nasıl geliştirilebilir? Uluslararası haberler sunarken ellerinde video ve görsel–işitsel materyaller bulunması onlara işlerinde yardımcı olabilir mi?

 

İnternet çağında artık tüm engeller ortadan kalkmıştır. Gazeteciler bilgi alışverişinde bulunabilir, toplantılar, fikirler ve içerikler sosyal medya aracılığıyla rahatlıkla paylaşılabilir. Avrupa’ nın gelişiminde İngilizce hakim dil olarak öne çıkmasına rağmen farklı dillerden kaynaklı engeller bulunmaktadır. Video ve görsel-işitsel materyaller gazetecilik için önemli ve belirleyicidir. Radyo programları metin ve fotoğraflarla desteklenmekte, videolar yazılı metinlerle desteklenmektedir. Bilgilerin birbirini tamamlaması bilginin doğrudan paylaşılabilmesi açısından özel önem taşımaktadır. Avrupa kurumları her gün büyük bir bilgi yükü ortaya çıkarmaktadır ve bunlar güçlükle özümsenebilmektedir. Örneğin , Brüksel yabancı muhabirlerin sayısı bakımından Washington’dan daha fazla muhabire izin vermektedir. Video, ses ve fotoğraf aracılığıyla Avrupa hakkında bilgiler sunan, Avrupa görsel-işitsel Servisi Europe by Satellite (EbS) için çalışma şansım olmuştu,. Toplumda ortaya çıkan konularla ilgilenen her gazeteci için gerekli bir araçtır.